Denizli ilinin bir ilçesi olan Pamukkale, travertenleri ile turizm açısından büyük bir öneme sahiptir. Akan sulardan kalan karbonat mineralleri ve kent kaplıcalarını kapsayan Pamukkale Travertenleri, Menderes Nehri’nde bulunmaktadır. Hem Türkiye’nin hem de Denizli’nin sembolü durumda olan bu doğal alanda çıkan su kaynaklarının içindeki karbondioksitin uçması ve su içerisindeki kalkerin çökmesi ile kristalleşmiş olan travertenler, mucizevi bir güzelliği sahiptir. Bu eşsiz, doğal ve pamuk tarlasını andıran alan aynı zamanda UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınmıştır. Türkiye’nin Ziyaret edilesi yerlerinden olan Pamukkale Travertenleri, en beyaz haliyle sizi şaşırtmayı bekliyor. Bu arada bölgedeki büyüleyici güzelliğe sahip Yeşildere Şelalesi’ni de ziyaret etmeyi unutmayın. Konaklama seçeneklerini görmek için Pamukkale otelleri sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
ZEUS MAĞARASI
Yerli ve yabancı turistler tarafından çok fazla bilinmediği için hala güzelliğini koruyan doğal güzelliklerden biridir. Kuşadası Milli Parkının hemen girişinde yer alan Zeus Mağarası, suyunun berraklığı ve soğukluğu ile tatilcileri kendisine hayran bırakan bir güzelliktir.
Güzelçamlı bölgesinde yaşamını sürdüren halk denizin dalgalı olduğu günlerde Zeus Mağarası'nın berrak sularında yüzmektedir. Bu mağaranın suyu 10 - 15 metre derinliğinde olup, sıcaklığı ise 5 derece seviyelerinde değişkenlik göstermektedir. Zeus Mağarası konumu, hikayesi, suyu ve ilginç figürleri ile tatilcilerin gözde noktalarından biri olmayı başarmıştır. Kuşadası gezilecek yerler arasında Zeus Mağarası oldukça önemli bir yere sahiptir. Sizi hem muhteşem suyuyla hem de gerçek bir doğa harikasıyla karşılayacak olan mağara, aynı zamanda milli park ile de yan yana olmasıyla gezilecek yerler açısından size hem zamandan kazanç hem de tercih fırsatı sunacaktır.
Aralık ayında mağaraya gelme imkanınız olursa doğal güzellikleri bir de o açıdan görme şansını yakalayabilirsiniz. Zeus Mağarası'na ulaşabilmek için Kuşadası Milli Parkı'na ulaşmalısınız.
GÜVERCİNADA
Kuşadası'nın sembollerinden biri olan Güvercinada, görülmesi gereken yerler listesinde tarihsel olarak önemli bir konuma sahiptir. Hacıfeyzullah Mahallesi'nde yer alan Güvercinada Kuşadası ile birleştirilmiştir. Deniz üzerinden gelebilecek saldırıları kırmak amacıyla yapılan adanın içerisinde iç kale ve surlar bulunmaktadır.
Güvercinada içerisinde yer alan kale ve surlar, Yılancıburnu tarafından getirilen 3 metre yüksekliğindeki taşlar ile inşaa edilmiştir. Kuşadası'nın Hacıfeyzullah Mahallesi'nde bulunan bu adaya ulaşabilmek için sahil şeridinin takip edilmesi yeterlidir. Tarihi yapılara önem verenler için bu ada, Kuşadası gezilecek yerler listesinde ilk sıraları alabilecek noktadadır. İç kalesi ve çevresini saran surlarıyla muhteşem bir yapıya sahip olan bu ada, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne de adını yazdırmayı başarmıştır.
MİLLİ PARK
Kuşadası Milli Parkı, Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı olarak da bilinir. Aydın'ın Kuşadası ilçesi sınırlarında yer alan park, yaklaşık 20 kilometre uzunluğunda 6 kilometre genişliğindedir. Milli park içerisinde ortalama 256 farklı kuş türü, nesli tükenmekte olan Akdeniz Foku ve Deniz Kaplumbağaları bulunmaktadır.
Büyük Menderes Deltası, tatlı ve tuzlu suyun birbirine karıştığı noktadır. Delta bu sayede çevrede biyolojik çeşitliliğe sebep olur. Parkın içerisinde kuş gözetleme kulesi, seyir tepesi, yürüyüş yolu ve çocuk alanı bulunmaktadır. İlçe merkezi ile park arasında yaklaşık 60 kilometre mesafe bulunmaktadır. İlçe merkezinden hareket eden Güzelçamlı ve Davutlar minibüslerini kullanarak parka ulaşabilirsiniz. Özel aracınız ile öncelikle D-515 karayolunu kullanarak Kuşadası - Söke yolunu kullanarak Söke ilçe merkezine ulaşmalısınız. Söke ilçe merkezinden D-525 karayolundan Tuzburgazı tarafına doğru ilerlerken tabelaları takip etmelisiniz.
Kuşadası gezilecek yerler düşünüldüğünde birçok plaja ve milli parka sahip olsa da Kuşadası Milli Parkı; hem birbirinden özel hayvanları görebileceğiniz hem de muhteşem bir suya şahitlik edebileceğiniz nadir alanlardandır.
APOLLON TAPINAĞI
Kuşadası’na yaklaşık olarak 77 km mesafede yer alan Apollon Tapınağı, Didyma bölgesinde yer almaktadır. Tarih severler için oldukça özel bir noktadır.
KERVANSARAY
Sadrazam Öküz Mehmet Paşa tarafından 1618 yılında yaptırılan bu yapı, mimarisiyle minik bir kaleyi andırmaktadır. Oldukça şaşalı bir görünüme sahip olan bu kervansaray, 2 katlı ve içe doğru kapanan bir görüntüye sahiptir.
Günümüzde otel ve turistik tesis olarak da kullanımına devam edilen bu yapının ziyaret edilmesi gereken en özel eserlerden biri olduğu ifade edilmektedir. Kuşadası iskelesine de oldukça yakındır. Farklı bir konaklama tarzı yaşamak istiyorsanız eğer bu kervansaraya gidip hizmetlerinden yararlanabilirsiniz.
EFES ANTİK KENTİ
M.Ö. 300 yıllarında Antik Kent ilk kurulduğunda, Panayır ve Bülbül Dağları arasında bulunan vadiye konumlandırılarak bu günkü kalıntılardan daha uzakta bulunduğu tahmin ediliyor. Zamanla Efes Limanı’nın çamur ile kaplanması ve yaşamaya imkan vermemesi nedeniyle şehir, M.S. 7. yüzyıl Roma döneminde Ayasuluk tepesine taşınarak, bugün ziyaret ettiğimiz kalıntılara ait yeni kent inşa edilmiş. M.Ö. Roma topraklarına dahil edilen Efes, dönemin ticaret, din ve politika merkezi olarak Küçük Asya’nın başkenti olarak kabul görmüş. Antik kenti gezmek için ortalama olarak 3 saat gibi bir zaman dilimi gerekiyor. Şehre giriş için 2 kapı bulunuyor. Baştan sona mükemmel bir kent turu yapmak ve büyüleyici mimari eserleri görmek için, şehrin üst kapısından giriş yapmanız avantaj sağlıyor.
